Yetişkin Atölyeleri

  • Sanatla Kendini İfade Et!

    İsteklerinizi, duygularınızı kendinize ve çevrenize ne kadar ifade edebiliyorsunuz? Bu atölye; drama, dans, resim, kil, hareket, müzik, şiir, masal, fotoğraf, sinema,yazı ve öykü gibi değişik sanat formları yoluyla kişilerin duygu ve düşüncelerini ifade etmelerini sağlar. Kendiniz ve çevreniz hakkında farkındalık kazanmak, iletişim kurmak, hayata farklı perspektiflerden bakarak yaşam gücü ve olumlu bir bakış açısı kazanmak için bu çalışmaya katılabilirsiniz.

    Kişisel gelişim tekniklerinin kullanıldığı atölye, kişinin özünü, kim olduğunu anlamasını sağlayan, içindeki çocukla buluşmasına yardımcı olan içsel ve dışsal bir değişim yolculuğudur. Sanat becerilerinin ve sanat performansının değil, sanat malzemeleri ile oynamanın ve kendini ifade etmenin ön planda tutulduğu bir yaklaşım kullanılır. Herkesin ortak konuları olan farkındalık, ilişki becerileri, iletişim, işbirliği, rekabet, roller, hayaller, korku ve çatışmalar gibi konuların işlendiği atölyede katılımcılar birbirine ayna görevi görür.

    Kimler katılabilir?
    Çalışmalar gruplar halinde gerçekleşir. Eğlenceli bir ortamda yaratıcılığını keşfetmek, bilmediği yönleriyle tanışmak, duygu, düşünce ve hayallerini ifade etmek isteyen herkes katılabilir.

  • Bizi İyileştiren Hikâyeler

    Anlatmayı seçtiğimiz her hikâyede, bize "anlat beni" diye fısıldayan her öyküde, gerçeğimizin bir parçası, iç dünyamızın gizli anahtarlarından biri, yapbozun bir parçası yatar. Kimi zaman sadece bir hikâye seçip anlatmak iyileştirici olabilir, kimi zamansa bir hikâyenin ruhumuza hangi gizli dersi vermek istediğini anlamamız için onu yıllarca kalbimizde taşımamız gerekir. Her iki durumda da hikâyeler güçlü dönüşüm, iletişim ve kişisel keşif araçlarıdır.

    Öyküler insanları iyileştirir,eğitir ve bir araya getirir.Kararlarımızı hikâyeler yoluyla veririz;hikâyeler bize cesaret verir ve bizi biz yaparlar.

    Bu atölyede hikâye anlatma sanatı üzerine çalışacağız.

    Nerede ve niçin hikâye anlatmamız gerektiğini tartıştıktan sonra,bizi biz yapan,bizi bir şekilde etkilemiş,içimizde taşıdığımız hikâyeleri inceleyeceğiz.Aynı zamanda kuvvetli imgeler oluşturmak,hikâyeleri duyuları kullanarak daha etkili ve akılda kalıcı bir şekilde anlatmak üzerinde duracağız.

    Sesimiz,enerjimiz ve fiziksel duruşumuzu geliştirmek için yapacağımız egzersizler yoluyla hikâye anlatıcısının araçları olan ses ve beden ile çalışacağız.Bu yoğun atölyede hareket edeceğiz,oyunlar oynayarak iç benliklerimizi keşfe çıkacağız. Yaratıcılığınız ve rahat kıyafetlerinizi yanınızda getirmeyi unutmayınız.

  • Sana Seni Çalayım

    Müzik, insan konuşmadan önce de vardı. Müziğin kendine özgü bir dili vardır ve bu nedenledir ki, evrensel bir boyuta sahiptir ve dünyadaki tek ortak dil müziktir. Müzik dinlemek, insanın estetik duygusunu ve ritim sezgisini uyararak geliştirir ve içindeki güçlü duyguları uyandırır. Müzikle bireyin yaşama heyecanı artar. Müzik kişiyi dinlendirir, canlandırır, sakinleştirir ve insani yönünü zenginleştirir. Birçok insan kendini müzikle daha iyi ifade edebilmekte ve duygularını müzikle ortaya koyabilmektedir. Dolayısıyla müzik bir iletişim aracıdır.

    Bu çalışmada, piyano; dinleyicisiyle arasında bir enerji bağı kuruyor ve onlarda duyumsadığı ışığın dinamiğini, doğaçlama çalarak yansıtıyor. Öfke, kaygı, korku, baskı gibi negatif duygulardan arınıp çözülmeyi hedefleyen bu performans, müzik yoluyla bilinçaltını uyararak algıyı değiştiren ve dönüştüren bir deneyimi dinleyicileri ile paylaşmayı amaçlıyor.

    Kimler katılabilir?
    Çalışmalar gruplar halinde yapılmaktadır. Piyanonun mucizevi sesi ile ruhunu arındırmak, zihninden kurtulmak isteyen herkes katılabilir.

  • Beden Müziği Atölyesi

    Beden Müziği çok eskilere uzanan, belki de ilk müzik/dans biçimidir. İnsanlar taşlara veya ağaç kütüklerine şekil vererek müzik aletleri yapmaya başlamadan çok önce muhtemelen el çırparak, parmak şıklatarak, ayaklarını yere vurarak ve ses çıkararak müzik/dans fikirlerine hayat veriyorlardı.

    Beden Perküsyonu olarak da bilinen Beden Müziği; ellerin, ayakların, gövdenin, sesin kısaca bütün bedenin enstrüman gibi kullanıldığı bir dans-müzik biçimidir. El çırpma, parmak şıklatma, vokal yapma ve ayak vurma gibi beden sesleriyle oynayarak ortaya çıkan müzik ve danstır. 

    Beden Müziği, Müzik ve Hareketin tam ortasında yer alır. Çalanın da çalınanın da aynı kişi olması, beden müziğinin benzersiz bir özelliğidir. "Kendin Kendini Çal"ma süreci, "ben"in bedenle olan ilişkisinde ritim-müzik-hareket-dil aracılığıyla bir kendini ve ötesini keşfetme, fark etme yolculuğuna dönüşmektedir. Bu kendini keşfetme sürecinde yerçekimi aracılığıyla, kendimizi akışa bırakmayı öğreniriz adım adım.

    Beden Müziği Atölyesi, katılımcıların müzisyen kimliklerini keşfetmelerini, konuşmadan birlikte üretme ve sahneleme deneyimi yaşamalarını sağlar.

    Kimler katılabilir?

    Bu çalışma için katılımcıların özel bir yeteneğe, çalgı ya da nota bilgisine sahip olmaları gerekmez. Müzisyen olan ya da müzik eğitimi almamış tüm yetişkinlere açıktır.

    Eğitmen hakkında:

    Müziğe çeşitli müzik gruplarında ve korolarda gitar çalıp şarkı söyleyerek başlayan Doç. Özgü Bulut, Ankara Koleji Drama Kulübü’nce sahnelenen Damdaki Kemancı Müzikali’nde Haham’ın oğlu Mendel’di. ODTÜ’de arkadaşlarıyla birlikte Ankara Müzikal Topluluğu’nu kurdu. Young Pals Yapım tarafından sahnelenen “Gods” rock operasında başrol oynadı. Kolonifon adlı grupla uluslar arası festivallere katıldı. Önce Ankara’da Vurmalı Çalgılar, sonra Rotterdam’da Vurmalı Çalgılar, Oda Müziği Şefliği ve Düzenleme eğitimi aldı. Gençlik Senfoni, Armoni ve Festival Orkestraları’nda çaldı ve Vurmalı Çalgılar Topluluğu şefliği yaptı. Senfoni orkestralarında konuk sanatçı oldu, oda müziği ve solo 20. yüzyıl müziği çaldı. Halen bu işleri sürdürmektedir. 4 yıl kadar editörlük yaptı ve Müzik Bilimi alanında yüksek lisans sonrası Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı Vurmalı Çalgılar Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. Bu süreçte tiyatro için müzik yaptı, kongrelere katıldı. 2012 Yılı sonunda doçent unvanı aldı.

    Özgü Bulut, beden müziğini çeşitli grup eğitimlerinde kullanmakta ve toplum-müzik arasındaki yabancılaşmayı engelleyici bir unsur olarak ele almakta; bu alanda festivallere, çalıştaylara, kongrelere katılmakta, atölyeler yönetmekte, yazılar yazmakta, Bursa Sinfonietta Orkestrası yaylı çalgılar oda orkestrası konserlerinde beden müziği solisti olarak yer almaktadır. Aynı zamanda MÜZED ve EAS üyesidir.

     

     

     

     

  • Yaratıcılık Atölyesi

    Yaratıcılık, sadece sanatçılara ya da dahilere özgü az bulunan bir yetenek değil; hepimizin içinde. Bu atölye çalışması, kişinin içinde var olan yaratıcı yaşam enerjisini harekete geçirmeyi amaçlıyor. Sanatla terapi yöntemiyle, kişinin kendini keşfetmesi, ifade gücünün arttırması, kullanmadığı yönlerini ve yaratıcılığını ortaya çıkarmasını sağlıyor.

    Sanatla Terapi; kişinin özünü, kim olduğunu anlamasına yardımcı olan bir kişisel gelişim metodudur. Drama, dans, resim, kil, hareket, müzik, şiir, masal, fotoğraf, yazı ve öykü gibi birçok farklı modaliteyi içinde barındırır. Kişinin iç dünyasını renk, ses, hareket, drama ve doğaçlama yoluyla ifade etmesini ve farkındalık kazanmasını sağlar. Yaratıcılık becerilerini geliştirmeyi, sorunlara gerçek ve yenilikçi çözümler getirmeyi, bilinçaltında kayıtlı olumsuz ve sınırlayıcı inançları tanıyıp değiştirmeyi hedefleyen Sanatla Terapi’de  amaç, kişisel iyileştirme güçlerini keşfetmek ve hayata geçirebilme donanımını kazanmaktır.

    Yaratıcılık atölyesi ile yaratıcı sürecinizi daha yakından tanıyabilir, herhangi bir konudaki yaratıcılığınız önündeki engelleri aşmak için kendinize fırsat sunarsınız.

    Kimler katılabilir?

    Yaratıcılığı önündeki engelleri aşmak, kendini daha farklı şekillerde ifade etmek, yaratıcılığını keşfedip üretmek isteyen herkes katılabilir.